Türkiye’de Yer Şekillerinin Genel Özellikleri ve Etkileri
Türkiye, çok engebeli ve yüksekliği fazla olan geniş bir ülkedir. Ortalama yüksekliği 1132 m’dir.
Türkiye arazisinin yarısından fazlası 1000 – 2000 m arasında yükseltiye sahiptir. 0 – 500 m arasındaki alçak yerler ise ülke yüz ölçümünün % 17’sini kaplar. Türkiye arazisinin yüksek olmasının iki nedeni vardır.
- Alp orojenik kuşağında bulunan Kuzey ve Güney Anadolu’da yüksekliğin fazla olması ve geniş alan kaplaması
- Alp orojenezinden sonraki epirojenik hareketlerle Anadolu yarımadasının bütün olarak yükselmiş olması.
Türkiye’de yeryüzü şekilleri çeşitlilik gösterir. Yeryüzü şekillerinin çeşitlilik göstermesinde iç kuvvet ve dış kuvvetler etkili olmuştur.
İç kuvvetler
- Yeryüzüne asıl şekillerini veren kuvvetlerdir.
- Enerjilerini magmadan alırlar.
- Kırık ve kıvrım dağların ortaya çıkması, volkanik dağların oluşması, deniz ilerlemesi ve gerilemesi, geniş alanların lavlarla kaplanması iç kuvvetlerin etkisiyledir.
- İç kuvvetler orojenez, epirojenez, volkanizma ve seizma (deprem) olarak dörde ayrılır.
- Ülkemizde yer şekillerinin oluşumunda en etkili iç kuvvetler orojenez ve epirojenezdir.
Dış kuvvetler
- Enerjilerini güneşten alırlar.
- İç kuvvetlerin oluşturduğu ana yeryüzü şekillerini biçimlendirmeye devam ederler. Kıyılarda falez oluşumunda plato oluşumunda, ova oluşumunda, vadi oluşumunda vb. etkilidirler.
- Akarsu, dalga, rüzgar, buzul ve akıntılar gibi kuvvetlerdir.
- Türkiye’de yer şekillerinin biçimlenmesinde en etkili olan dış kuvvet akarsulardır.
Türkiye’de Engebeliğin Fazla Olmasının Sonuçları;
- Tarım alanları dardır.
- Yol yapım maliyetleri yüksektir. (Kara yolu ve Demir yolu için)
- Ulaşım koşulları bölgeden bölgeye farklılık gösterir. (Karadeniz ve Doğu Anadolu’da zor, Marmara ve Orta Anadolu’da kolay sağlanır)
- Makineli tarımın yapılmasını zorlaştırır. (Özellikle Karadeniz’de)
- Gerçek Alan ile İzdüşüm Alanı arasındaki farkın fazla olması. (Engebelik fazla ise fark fazla olur)
- İklimin çeşitlilik gösterir.
- Akarsu kollarının fazla olur.
- Renklendirme yöntemiyle çizilen haritada dar alanlarda farklı renkler göze çarpar.
- Nüfusun dağılışını önemli ölçüde etkiler. (İnsanlar dağlık ve yüksek alanlara yerleşmez)
Türkiye’de Dağların Doğu – Batı Doğrultusunda Uzanmasının Sonuçları;
- Kuzey – Güney doğrultusunda ulaşım zor, yol yapım maliyeti de yüksektir.
- Doğu – Batı yönünde ulaşım kolay, yol yapım maliyeti de düşüktür.
- Kuzey ve Güney kıyıları ile iç kesimler arasında iklim farklılıkları görülür. (Dağlar kıyıda bir duvar gibi yükselerek; denizin ılıman etkisini, nemliliğini ve yağışları iç kesimlere sokmaz)
- Batıda dağlar denize dik indiğinden dolayı denizin, ılıman, nem ve yağış etkileri iç kesimlere kadar sokulabilir.
- Kuzey (Karadeniz) ve Güneyde (Akdeniz) Boyuna kıyılar (falezli) görülür.
- Batıda (Ege) enine kıyılar görülür.
- Dağların güneye bakan yamaçları (bakı faktörü) daha sıcaktır.
- Akarsular doğu – batı yönlü olukları takip eder. (Özellikle Ege bölgesinde)
- Dağlar arasında bulunan merkezlerde doğu – batı sektörlü rüzgarlar etkili olur.
- Akdeniz Bölgesi kuzey sektörlü soğuk rüzgarlardan korunur.
- Kuzey ve Güney kıyılarının dar olmasına neden olur. (Kıta sahanlığını daraltır.)
Ortalama Yükseltinin Fazla Olmasının Sonuçları;
- Akarsuların akış hızı ve aşındırma gücü yüksektir.
- Akarsularımızın enerji potansiyelleri (hidroelektrik) yüksektir.
- Akarsuların taşıdığı malzeme (alüvyon) boyutu büyüktür.
- Türkiye barajlarının ömürleri kısadır. (Alüvyon ile dolmasından dolayı)
- Erozyon ve toprak kaymasına bolca rastlanır.
- Yükselti batıdan doğuya doğru artar. Buna bağlı olarak doğuya doğru sıcaklıklar düşerken, karasallık artar.
- Yükseltinin fazla olduğu alanlarda yıllık ortalama sıcaklıklar düşer. (yükselti arttıkça sıcaklık düşer)
Türkiye’de Volkanizma Sonucunda;
- Volkanik dağlar,
- Lav Seti Gölleri,
- Krater ve Maar Gölleri,
- Lav ile örtülü platolar,
- Verimli topraklar,
- Peri bacaları görülür.